expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

Takip Edin...

17 Eylül 2022 Cumartesi

Konya’da Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi kapsamında ekilen ürünler hasat edildi...


  

Merhabalar , Türkiye 'nin  sevilen ayçiçek yağı ve sektörün lideri Yudum’un, Tohum Derneği iş birliğinde geçen yıl Trakya’da başlatarak hayata geçirdiği ve  ikinci yılında Konya’da devam eden Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi kapsamında  gerçekleşen Hasat Töreni'nin davetlisiydim... 

 YUDUM Ailesi olarak Markanın varlık nedeninin, yerli üretimi arttırmanın ve çiftçilerimizi desteklemenin sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli olduğuna inanarak çıkmış olduğukları yolculukta Tohum Derneği işbirliği ile hayata geçirilen ve bu yıl Konya'daki çiftçilerimizle buluşturduğu "Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi'nin Hasat Töreni geçtiğimiz hafta gerçekleşti.

 Geçtiğimiz yıl Trakya'da yapılan deneme ekimi ve hasadının ardından elde etmiş oldukları başarılı sonuçlar ardından 2 yılında projeyi Türkiye'nin önemli tarım ayçiçek Ekim merkezlerinden olan Konya'ya taşıyarak, altı farklı köyde on adet farklı deneme ayçiçeği tohumu ekildi ve Bölgede kabul görmüş ortalamaların üzerinde performansı olan 5 çeşit ile bu sene geliştirilen yeni 5 çeşit bu seneki deneme çalışmasına dahil edildi... 

 Bu yıl Konya’da altı farklı köyde uygulanan projenin hasat töreni Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya ve Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh’in ev sahipliğinde Yağlıbayat köyünde düzenlenen hasat töreni,  yerli üretimin artırılması için umut verdi.

Yudum ve Tohum Derneği, proje ile Türkiye’de yüksek verimli   %100 yerli yerli ayçiçeği tohumunun geliştirilmesini, çeşitliliğin artırılmasını ve ayçiçeği yetiştiren çiftçilerin desteklenmesini hedefliyor.

Bu proje kapsamında Konya bölgesindeki çiftçilerimizi dahil ederek bu ağ üzerinden verimliliği arttırmak hedefi ile çeşitli dönemlerde eğitimler düzenleyerek kadın çiftçilerin desteklenmesi ve tarımda kadınların görünmeyen emeklerinin görünür kılınması açısından önemli bir adım olarak görülüyor...



Proje kapsamında kadın ve genç çiftçilerin desteklenmesine öncelik veriliyor.

Kadın çiftçilerin desteklenmesi, tarımda kadınların görünmeyen emeklerinin görünür kılınması açısından önemli bir adım olarak görülüyor. Çiftçilikten, kırsal yaşamdan ve tarımdan uzaklaşan gençlerin de proje kapsamında desteklenmesi tarımın gençlerin gözünde cazip hale getirilmesi açısından çok değerli bulunuyor..

Yerli üretimi arttırmak ve  çiftçilerimizi desteklemek adına çok değerli çalışmalar yapan böyle değerli bir markanın projesinin bir parçası olabilmek gurur verici...

Tohum, bitkilerin varoluşunun devamını mümkün kılan geleneksel tarım sistemi içinde binlerce yıldan bu yana nesilden nesile aktarılan çiftçi eliyle sürekli geliştirilmiş, bulunduğu yerin iklim ve arazi koşullarına en iyi uyum sağlayan “yerel çeşitler” elde edilmiştir.

 Yerel tohumlar binlerce yıldır toprakla buluşarak, genlerinde kuraklık, sel, don vb. pek çok doğa olayına karşı ayakta kalmayı başarabilme özelliklerini taşıyarak, “Bilge” sıfatını hak ediyorlar.Meyvesine gelen böceklerle, gölgesinde gelişen yabancı otlarla, yaprağındaki mantarlarla iyi geçinmeyi öğrenmiş bilge tohumlar hasat zamanı hayatta kalabildikleri için doğal seçimle bir sonraki nesli oluşturmaktalar.     

 Tohumlar toprağın sınırlı bir kaynak ve mükemmel bir denge unsuru olduğunun farkındalığıyla, topraktan hangi elementi ne zaman ve ne kadar isteyeceklerini de çok iyi biliyorlar. Bu yüzden yerel tohumlar kendi dengesini kendi kurar. Bu mükemmel ahenk içinde en güzel ve özel tatları sunar. Yerel tohum, bilgelik demek, paylaşım demek aynı zamanda doğa ile barışık çok çeşitlilik demektir.

Ayçiçeği; mutluluk, iyimserlik, dürüstlük, uzun ömür, sadakat gibi birçok anlama gelmekle beraber birçok insan için önemli kültürel ve manevi değere sahiptir.Yuvarlak yüzü ve güneş ışınlarına benzeyen parlak sarı çiçekleri ile Ayçiçeğinin insanlara mutluluk getirdiği konusunda hem fikirizdir sanırım...

Her gün yüzleri güneşe dönük , güneşten beslenerek akşam olup güneş batınca o narin boyunlarını bükerler ve ertesi gün yine aynı huzur veren ritüel...


Konya’da Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi kapsamında ekilen ürünler hasat edildi...

 Yudum ile Tohum Derneği’nin geçen yıl başlattığı Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi ikinci yılında Konya’da devam ediyor. Konya’da Yağlıbayat köyü, Gözlü Tarım İşletmesi Müdürlüğü, Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü uygulama sahalarında deneme ekimleri yapıldı. 


Türkiye’nin sevilen ayçiçek yağı ve sektörün lideri Yudum’un, Tohum Derneği iş birliğinde geçen yıl Trakya’da başlattığı ve ikinci yılında Konya’da devam eden Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi ’nde hasat yapıldı. Yudum ve Tohum Derneği, proje ile Türkiye’de yüksek verimli yerli ayçiçeği tohumunun geliştirilmesini, çeşitliliğin artırılmasını ve ayçiçeği yetiştiren çiftçilerin desteklenmesini hedefliyor.


Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi’nde geçen yıl Trakya bölgesinde yapılan ilk ekimleri, bu yıl Konya’daki ekimler izledi. Proje, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (TTAE), Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü teknik destekleri ve Karatay Ziraat Odası’nın katkıları ile yürütülüyor. 


Bu yıl Konya’da altı farklı köyde uygulanan projenin hasat töreni Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya ve Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh’in ev sahipliğinde TAGEM Genel Müdürü Dr. Metin Türker, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Ercan Türktemel, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker ve Konyalı çiftçilerin katılımıyla gerçekleşti. Yağlıbayat köyünde düzenlenen hasat töreni, hem yerli üretimin artırılması için umut verdi hem de renkli görüntülere sahne oldu.


Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi kapsamında geçen yıl Trakya’da Tekirdağ Muratlı, Edirne Keşan ve İstanbul Silivri ilçelerinde 10 çeşit yerli tohum ekilerek hasat yapıldı. Bu 10 çeşit hasat sonrası verimlilik ve yağ oranı gibi performans parametreleri açısından değerlendirildi. 

Değerlendirmeler sonucunda en yüksek performansa sahip 5 çeşit belirlendi. Verim ve yağ oranlarına göre ilk 5 sırada SUN 2259, M98CL88, ROSETA, IMI1810 ve TR 2242CL çeşidi yer aldı.

Bölgede kabul görmüş ortalamaların üzerinde performansı olan bu 5 çeşit ile bu sene geliştirilen yeni 5 çeşit bu seneki deneme çalışmasına dahil edildi. Bu kapsamda bu yıl da Konya’da Yağlıbayat, Yenikent, Göçü, Ovakavağı, Yarma ve Karakaya köylerinde toplam 10 çeşit yerli ayçiçek tohumu ekimi yapıldı. 


Kadın ve genç çiftçiler önceliklendirildi...

Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi kapsamında geçen sene Trakyalı ve bu sene de Konyalı çiftçilerin dahil edildiği, 300’e yakın çiftçinin katılımı ile bir çiftçi ağı kuruldu. Çiftçi ağında yer alan çiftçilere bu yılın mart ayında tohum desteği verildi. Tohum desteği verilen 70 çiftçi kura ile seçilirken kadınlara, gençlere ve ihtiyaç sahiplerine öncelik sağlandı. Ayrıca çiftçilere proje süresince yüz yüze eğitim ve teknik uygulama desteği verildi. 




Projenin sosyolojik boyutu da öne çıkan özelliklerinden birisi. Proje kapsamında kadın ve genç çiftçilerin desteklenmesine öncelik veriliyor. Kadın çiftçilerin desteklenmesi, tarımda kadınların görünmeyen emeklerinin görünür kılınması açısından önemli bir adım olarak görülüyor. Çiftçilikten, kırsal yaşamdan ve tarımdan uzaklaşan gençlerin de proje kapsamında desteklenmesi tarımın gençlerin gözünde cazip hale getirilmesi açısından çok değerli bulunuyor.


Tamamı yerli, hem kuru hem de sulu tarım koşullarına uygun tohumlar

Proje kapsamında ekimi yapılan tohum türlerinin tamamı yerli, hem kuru hem de sulu tarım koşullarında verim kapasitesine sahip. Yaygın hastalıklara karşı dirençli ve kuş zararları ile güneş yanıklarına da dayanıklı olan tohumların yağ oranları %35’in üzerinde.



Projenin bir sonraki aşamasında verim açısından ilk 5 sırada yer alan yerli tohum çeşitleri kullanılarak yeni demonstrasyon alanlarında deneme ekimleri ve tohum desteği çalışmaları gerçekleştirilecek. 







Projenin 3. yılındaki denemeler de sona erdiğinde yapılacak testler ve değerlendirmeler ile en verimli tohumlar belirlenecek. Ardından Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarım Tescil ve Sertifikasyon Müdürlüğü’ ne müracaat edilecek ardından tescil süreci başlatılacak.




Hasat törenine katılan Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, yerli üretimi artırmak ve çiftçileri güçlendirmek için Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi gibi çalışmaların sayısının artması gerektiğine dikkat çekti: “Bu tür çalışmalar ile uzun vadede yerli üretimimizi artırarak yağlı tohum ithalatını azaltmamız mümkün olacak. Bu kapsamda ekonomimize sağlayacağı katkı da yadsınamaz. Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi’nin başarılı sonuçlar elde edeceğine inancım tam. Projede kamu, sivil toplum ve sanayi bir araya geldi; projeyi geliştirdi ve bu ülkenin çalışkan, fedakar çiftçileri ile birlikte uygulamaya aldı. Özel sektörden ‘Savola Gıda Türkiye’, sivil toplum kuruluşu olarak ‘Tohum Eğitim Kültür ve Doğa Derneği’, kamu sektöründen de ‘Tarımsal Araştırma Enstitüleri’ ile ‘Ziraat Odası Başkanlıkları’ bu projede bir arada çalışıyor. Sonunda Musa Bey’in aktardığı ilk yıl verimlilik analizleri de gösteriyor ki çok başarılı iş sonuçları ortaya çıkacak. Proje kapsamında ayçiçek tarımı yapan çiftçilere tohum, eğitim ve teknik uygulama desteği sağlanması da yine yerli üretimimizin artırılması noktasında kilometre taşlarından birisi. Hatta tohum desteği verilen çiftçiler seçilirken kadınlara ve gençlere öncelik verildiğini memnuniyetle öğrendim. Bu yaklaşım için tüm proje paydaşlarını tebrik ediyorum ve kendilerine teşekkür ediyorum.”


Projede sürdürülebilirlik esas alınıyor...

Projede yerli tohumlarla yerli üretimi artıracak ve çiftçileri her anlamda destekleyecek şekilde sürdürülebilirlik esas alındı. 

Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya, hasat töreninde geçen yıl yapılan ekimin sonuçlarını da aktararak şunları söyledi: “Tohum Derneği olarak doğayı, tarımı ve çiftçileri destekleyen projeler geliştirip uygulamaya çalışıyoruz. 

Savola Gıda Türkiye ile geçen yıl başlattığımız Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi sektörde bir ilk olmuştu. Projeyle ülkemizde ayçiçeği tohumunun geliştirilmesini, verim ve kalite yönünden yüksek kaliteli yerli çeşitler elde etmeyi amaçlıyoruz. 

Geçen yılki hasat sonrasında çeşitler verim ve yağ miktarları açısından değerlendirildi ve en yüksek performansa sahip 5 çeşit belirlendi. Bu sene de bu 5 çeşite ek olarak geliştirilen yeni 5 çeşit ile Konya’da önder çiftçilerimizin de desteği ile demonstrasyon ekimleri gerçekleştirildi. 

Projemizi bu yıl Konyalı çiftçiler ile uygulamaktan ve bugün birlikte hasat yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bugün yaptığımız hasat sonrasında da deneme yapılan çeşitlere verimlilik analizi uygulanacak. Verimliliği kanıtlanan yerli tohumlar tescillenerek yerli üretimimize kazandırılacak. Ülke ekonomimize ve çiftçilerimize katkı sağlayacak projelerimizde sektör lideri Yudum’un yanımızda olması bizler için çok değerli.”


“Yudum olarak yerli üretimi artırmak için çalışmaya ve çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz.”

Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh, hasat törenindeki konuşmasında Tohum Derneği iş birliğinde bu yıl Konya’daki çiftçiler ile yaptıkları ekimin sonuçlarından memnun olduğunu belirtti: 

“Geçen yıl Trakya bölgesinde Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi’nde Yudum markamız ve Tohum Derneği ile önemli bir adım attık. Bu projemiz, Türkiye’de yüksek verimli yerli tohum geliştirilmesi ve çeşitliliğin artırılması noktasında dönüm noktası olacak. Trakya’da başlattığımız projeyi Türkiye’nin en önemli tarım merkezlerinden olan Konya’da çiftçilerimiz ile sürdürmekten dolayı mutluyuz, gururluyuz. Kıymetli çiftçilerimiz, bu projede yer alarak Türk tarımı ve ayçiçek üretimi için çok önemli bir adım atmış oldu. Gelecek yıl bu projeyi Türkiye’nin bir başka önemli tarım merkezi Adana Çukurova’ya taşıma planımız var. Sonraki senelerde de Türkiye’nin diğer bölgelerine de taşıyor olacağız.” diye ekledi...

 


  Sabahın erken saatlerinde İstanbul Hava Limanında başlayan güzel organizasyonda  bir kahve molası vererek Konya 'ya ulaştık ...

 Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Selcuklu Mevlevi, Osmanlı ve Konya Mutfağının günümüz temsilcileri olan Cemo Restaurant ilk lezzet durağımızdı.

   Çeyrek asırlık lezzet tecrübesiyle  ve ''Konya'da Etli Ekmek Cemo'da  yenir'' sloganıyla Konya'nın o meşhur ve gerçekten çok lezzetli olan ve benim gibi  Bamya sevmeyen birini dahi bu lezzeti tattırarak beğendirebilecek lezzetteki  Bamya çorbası , Etli ekmeği ve kesinlikle favorileriniz arasında olacağına inandığım Bıçak Arası lezzetleriyle damaklarımız şenlendirmemiz ardından Sac Arası ile tatlı yiyelim tatlı konuşalım dedik ve hasat için Yağlıbayat Köyüne doğru yol aldık .


    


Hasat Töreni ardından  Lokmahane Resaturant'da keyifli ve lezzet yüklü bir akşam yemeği organize edilmişti..

Anadolu Selçuklu ve Osmanlı kültürüyle sentezlenmiş olan Konya mutfağının eşsiz lezzetleriyle harmanlanan menüsünde Selçuklu mutfağından Kayısılı Yahni ve Kuzu Gerdan etinden hazırlanan Konya Tiridi'ni tadımladık ve ardından Hoşmerim Helvası ile lezzet yüklü geceyi sonlandırdık.

Sevgili lezzetseverler Lokmahane'de ilk defa denediğim ve lezzetine bayıldığım Tarhun Çorbası ve Konya Tiridi kesinlikle şahaneydi.Lezzet rotanızı Konya'ya çevirdiğinizde tavsiye edebileceğim tabiri caizse tam tetematıyda bir nefasette sahipti Konya Tiridi benden söylemesi...

 Lezzet durağımız ardın Konaklamamızın gerçekleştiği Dedeman Hotel Konya'ya doğru yol aldık . Dedeman Otel Konya 'ya ev sahiplikleri  ve lezzet yüklü kahvaltısı için teşekkürler... 

 Seyahatimizin 2.gününde Konya Selçuklu 'daki Kelebek figüründeki mimari yapısı ile kentin Simge eserleri arasında yer alan Tropikal Kelebek Bahçesini gezdik tüm katılımcılarla birlikte ...


Mevlana 'nın yaşamı ile ilgili resimler, minyatür heykeller ve panoramik alan oluşturulmuş. Rehber eşliğinde geziliyor. Rehber tüm resimlerin önünde, yukarı katta panoroma alanında ve dış alanda oluşturulmuş maket mevlevihaneleri detaylı olarak anlatıyor.

Avlu 17 adet kubbeden oluşan bir koridor ile çevrelenmiş. Ortasında geçmişte inşa edilmiş Anadolu ve Dünya Mevlevihaneleri'nden 19 tanesinin 1/25 oranında küçültülmüş 3 boyutlu maketleri bulunmaktadır.

Konya Şehitliği Müzesi 460 metrekare kapalı alandan oluşan müze Kurtuluş savaşı ve savaş yıllarını anlatan özel maket ve figürlerden oluşmaktadır.


 Mevlâna Müzesi eskiden Mevlâna'nın dergâhı olan yapı kompleksinde 1926 yılından beri faaliyet gösteren müzedir. "Mevlana Türbesi" olarak da anılmakta..

Bu yıl ikinci ziyaretimi de gerçekleştirmiş oldum Mevlana Müzesi ve Türbesine... 
Hoşgörü ve barışın sembolü , felsefeci, yüz yıllardır süregelen bir hoşgörünün öncüsü ve simgesi, din alimi, tasavvuf ehli olan ilim insanı Mevlana Celaleddin Rumi'nin Yedi öğüdüne de yer vermek istedim yazımda ;

1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

3. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

5. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

6. Hoşgörülükte deniz gibi ol.

7. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

Hz. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî


 Sille , Frigyalılar'dan bugüne değin yerleşim görmüş ve Bizans döneminden itibaren de Konya'nın önemli bir yerleşim yeri ve Erken Hristiyanlık devrinin ilk merkezlerinden, İstanbul-Kudüs arasındaki hac yolunun önemli bir durak noktası olmuştur. Aya Elenia Kilisesi Anadolu'nun ilk kiliselerinden... 




Doğal silüetiyle ve bu silüetle bütünleşen tarihî izleriyle, sivil mimarîsi ve yerleşim dokusuyla, örf, adet ve gelenekleriyle, bağ ve bahçeleriyle farklı yaşam tarzına sahip 5 bin yıllık tarihi ile Sille köyü gezi duraklarımız arasındaydı ... 






Bu güzel atmosferde kısa bir çay ve gözleme molası ardından  rotamıza devam ettik.

 

Türkiye ve Dünya 'da ilk ve tek Selçuklu Mevlevi ve Konya Mutfağı lezzetlerini tadabileceğimiz tek yer olan ‘’Sofra” ve ‘’Ne varsa İçindedir” anlamını taşıyan “Somatçı Fîh-i Mâ Fîh” adlı Restaurant' da veda yemeğimiz gerçekleşti. 

Dervişler sofraya başlarken tuz ve bayat ekmekle başlar ve bitirirken tuzla bitirirmiş. Allah'a şükrederler ve sünnet ederlermiş. Anadolu'da kıtlık zamanında birçok ürün daha henüz keşfedilmediği için sıcak pekmezli hem etler hem pilavlar hem tatlılar yapılmaktaymış sonunda da soframızı şenlendirdiniz dişlerimiz yoruldu diye diş kirası adıyla küçük hediyeler verilirmiş.

Efendim bu güzel mekana dair bu küçük ayrıntılar ardından tuza bayat ekmek banarak başlayıp sirke, bal ve sudan oluşan sirkencübin şerbeti ve Bulgur aşı ile devam eden yemek ritüeline enfes ve tadı damağımda kalan Patlıcanlı sıkma ilk kez tadımladığım ama içerisindeki baharatlarla hoş bir rahiya yakalanan bu lezzeti hiç unutamayacağımı belirtmeliyim kesinlikle...

Yeşil küflü peynirli börek ve Cevizli közlenmiş Çorba ile Fi hi Ma fih çorbası, Bademli İncirli Et, 12 bitki kökü ile hazırlanan Yemen Kahveli Et ve Kayısılı Et yemekleri ikramında kesinlikle İncirli Et favorimdi.

Tatlı olarak görsel şölen diyebileceğimiz Dünyayı temsil eden Badem Helvası, Semah görseli üzerindeki 5 nokta ise İslamı 5 Şartını temsil ediyor ve yanında da incir dolması ile sac arası ile sunuluyor tüm misafirlere...

Burada beni etkileyen bir ritüel de gözlerimiz kapalı bir şekilde ellerimizi masaya uzatıp dua etmemiz harika bir detaydı efendim... 

 Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Selcuklu Mevlevi, Osmanlı ve Konya Mutfağının günümüz temsilcileri olan Cemo Restaurant, Lokmahane, Somatcı Fihi Ma Fih Restaurant 'ın eşsiz lezzetleri ile bizleri buluşturmanızın yanı sıra hazırlamış olduğunuz kapsamlı gezi programında Konya'yı yakından tanımamıza vesile oldunuz.

Çalışmalarını hayranlıkla takip ettiğim duayen Savaş muhabiri seyyah belgesel filmi televizyon yapımcısı sayın Coşkun Aral bu güzel organizasyonda bizlere eşlik ettiler. 


Binlerce emeğin bir araya gelerek zahmetin rahmete dönüştürülüp sofralarımıza kadar gelmesine hizmetleriyle değer katan Sevgili çiftçilerimize verilmiş olan destek ile yerli üretimin artmasına öncülük ederek projenin bugünlere gelmesine olanak sağlayan Yudum Ailesi ve Tohum   Derneğine tüm Emek ve zahmetleri için teşekkürler... 

Yerli üretimi artırmak adına yudumyağ ve tohum derneği işbirliği ile Konya'da gerçekleşen hasat töreni vesilesiyle çiftçilerimizi desteklemek adına çok değerli çalışmalar yapan böyle değerli bir markanın öncülük ettiği projenin bir parçası olabilmek gurur verici ...

 Nazik davetleri ile bu organizasyona katılmama vesile olan Sevgili Nihal Ata Emel Ata ve 1iletişim Ailesi, yine ve yeniden çok değerli bir projede harika bir organizasyonda dolu dolu geçen iki güzel gün de sizlerle ve değerli basın mensuplarıyla bir arada olmak güzeldi...

Ev sahipliğiniz ilginiz özeniniz, gülen yüzünüzle harika bir ekip olarak bizleri çok güzel ağırladınız organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerimi gönderiyorum...

Mutlu Olun ve Mutlu Kalın...





2 yorum:

  1. harika bir proje desteğin seni de tebrik ederim emelcim

    YanıtlaSil
  2. Emel'cim kalemine sağlık projeyi ve harika organizasyonu çok güzel anlatmışsın. Kucak dolusu sevgiler

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınızı ve eleştirilerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim...
Bıraktığınız yorumlar için şimdiden teşekkürler...Sevgi ve saygılarımla...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...